Arkeologların ağzını açık bırakan keşif: 40 binden fazla eser gün yüzüne çıkartıldı
Almanya’nın Bavyera eyaletinde bulunan Manching’deki Kelt oppisumunda, üç yıl süren arkeolojik kazılar tamamlandı. 2021-2024 yılları arasında 6.800 metrekarelik alanda gerçekleştirilen kazılarda, 40 binden fazla eser gün yüzüne çıkarıldı. Bu eserler, Geç Demir Çağı’nda (MÖ 4. yüzyıl – MÖ 1. yüzyıl) Keltlerin yaşam biçimine dair yeni bilgiler sunuyor. Kazılarda öne çıkan buluntulardan biri, 7,5 santimetre boyunda ve 55 gram ağırlığında nadir bir bronz savaşçı figürü oldu. Bu keşif, Kelt sanatının ve zanaatkârlığının inceliklerini ortaya koyuyor.
NADİR BRONZ SAVAŞÇI FİGÜRÜ
Kazılarda bulunan bronz savaşçı heykelciği, arkeologlar arasında büyük heyecan yarattı. Elde kılıç ve kalkan tutan, hamle pozisyonunda tasvir edilen bu minik figür, kayıp balmumu döküm tekniğiyle üretilmiş. Bavyera Eyaleti Anıt Koruma Ofisi (BLfD) tarafından yapılan X-ışını analizleri, figürün sağlam bronzdan yapıldığını ve korozyon altında gizlenen detayları ortaya çıkardı. Heykelciğin göğüs kısmında zırh bulunurken, belden aşağısının çıplak olması, bazı bilim insanlarına göre antik Yunan sanatındaki erkeklik ve cesaret sembollerini çağrıştırıyor. Figürün kolye olarak kullanıldığı düşünülüyor, ancak süs eşyası mı, manevi bir obje mi yoksa ritüel bir parça mı olduğu henüz netlik kazanmadı.
BLfD restoratörü Thomas Stöckl, “Keşfedilen 75 milimetrelik heykelcik, son derece karmaşık ve detaylı bir işçilik sergiliyor,” diyerek eserin Kelt metal işçiliğinin ustalığını yansıttığını vurguladı.
ŞEHİR PLANLAMASI VE ZANAATKÂRLIK
Kazılar, Manching’in sadece bir yerleşim değil, aynı zamanda iyi planlanmış bir şehir olduğunu ortaya koydu. 1.300 arkeolojik özelliği belgeleyen kazılar, yerleşim bölgeleri ve özel zanaat atölyelerini gün yüzüne çıkardı. Bulunan 15 binden fazla metal obje arasında, metal işçiliğine dair geri dönüşüm parçaları dikkat çekti. Bu parçalar, 2.034 görüntüyle detaylı bir şekilde taranarak üretim teknikleri ve kullanılan malzemeler hakkında bilgi sağladı. Manching, MÖ 2. yüzyılda 400 hektarlık bir alana yayılarak 10 bin kişiye ev sahipliği yapmış ve Ortaçağ Nürnberg’inden daha büyük bir merkez haline gelmişti.
KELT SOFRASINDA BALIK SÜRPRİZİ
Kazılarda ilk kez balık kemikleri ve pulları bulunması, Kelt mutfağına dair yeni bilgiler sundu. Sığır, domuz ve tahılın yanı sıra balığın da Kelt diyetinde yer aldığı anlaşıldı. Atların yalnızca yaşlandıklarında kesildiği, koyun ve keçilerin ise etten çok yün ve süt için kullanıldığı belirlendi. Bu bulgular, Keltlerin tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.
RİTÜELİK BULUNTULAR VE İNSAN KALINTILARI
Kazılarda, MÖ 120-60 yıllarına tarihlenen bir ritüel deposu da ortaya çıkarıldı. Bir kutu içinde bulunan bu depoda, en az üç kişinin kalıntıları, hayvan kemikleri, 32 metal obje ve 50’den fazla seramik kap parçası tespit edildi. Pro Arch Prospektion und Archäologie GmbH’den kazı direktörü Sebastian Hornung, bu buluntuyu “olağanüstü” olarak nitelendirerek, tek bir bağlamda iki, neredeyse tam insan, iskeletinin bulunmasının nadir olduğunu belirtti.
MANCHİNG’İN TARİHİ VE KAYIP HAZİNE
Manching, MÖ 4. yüzyılın sonlarında kurulmuş ve MÖ 2. yüzyılda Alpler’in kuzeyindeki önemli bir siyasi ve ekonomik merkez haline gelmişti. Ancak MÖ 1. yüzyılın ortalarında gerilemeye başladı. Daha önce de dikkat çekici buluntulara sahne olan Manching’de, 1999 yılında 483 altın sikke ve 3,7 kilogramlık bir külçe bulunmuştu. Ne yazık ki, bu hazine 2022’de bir müzede çalındı ve eritilmiş parçalar dışında geri alınamadı. Hırsızlar bu yıl hapse mahkûm edilse bile altınların akıbeti belirsizliğini koruyor.
GELECEĞE MİRAS
BLfD Genel Konservatörü Prof. Mathias Pfeil, “Bu kazılar, Geç Demir Çağı yerleşiminin nasıl organize olduğunu, insanların nasıl yaşadığını, çalıştığını, beslendiğini ve hangi teknik becerilere sahip olduğunu gösteriyor,” dedi. Manching’in sadece %12’si kazılmış olsa da, yeni buluntular devlet koleksiyonlarına aktarılacak ve detaylı incelemelerle Kelt tarihine daha fazla ışık tutulacak.